sıkılıyorum kendi-liği-mden; son birkaç gündür.
Sebepli-sebepsiz.
Bildiğiniz gibi değil ama çok sıkılıyorum.
Öyle ki trafikte sinirlenmeyen ben kavga etmek için elimi kolumu sallıyorum sürekli.
Belki sağlam bir dayak iyi gelir diye. Herhalde sıkılmışlığım o kadar belli ki kimseler bulaşmıyor.
Her sabah her akşam köprüden karşıya geçerken deniz daha bir mavi geliyor-nedense-.
ağzımı bıçak açmasın istiyorum.İşim el vermiyor,
daha da sıkılıyorum kendi-liği-mden.
Kıpırdamak istemiyorum, üç vakte kadar yol görünüyor fincanda. hem ilk görünen leylek de uçuşanı.
çok daha sıkılıyorum görüp duydukça.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder